“12 İlim” Ne Demektir?
İslam düşüncesinde “ilim” kelimesi, sadece “bilmek” anlamıyla değil; hem yaradılışla, vahiy ile, insanla ilişkili olarak “bilgi edinme”, “hakikate ulaşma” ve “amel ile bağlantılı bir bilinç” manasında kullanılır. [1]
Bu bağlamda “12 ilim” ifadesi, İslam klasik eğitiminde ve geleneksel okullarda (medrese, tekkeler, zaviye gibi) genellikle yapılması gereken temel bilimsel ve dinî disiplinleri yaklaşık olarak on iki ana başlıkta toparlayan bir tasnif şeklinde karşımıza çıkar. Ancak bu sayı sabit ya da evrensel bir liste değildir; kaynaklara göre farklı sayılar, farklı başlıklar ve farklı sınıflamalar da mevcuttur. [2]
Tarihsel Arka Plan — İlim Kavramı ve Klasik Tasnif
Kur’an’da “ilm” kökünden türeyen kelimeler yaklaşık 750 civarında geçmektedir; burada ilim çoğunlukla vahiyî bilgi, yani Allah’ın bildirdiği hakikatler anlamında kullanılır. [1] Ayrıca hadislerde de bilgi edinme, öğrenme “müminin kaybolmamış malıdır” şeklinde vurgulanmıştır. [3]
Şer‘î ilimler ile alet (araç) ilimleri gibi ayırım, klasik İslam entelektüel çevrelerinde yaygındır. Şer‘î ilimler — örneğin tefsir, hadis, fıkıh, kelâm — dinin doğrudan kaynaklarıyla ilgiliyken; alet ilimleri (nahiv, sarf, belâgat gibi) bu kaynakları anlamayı, yorumlamayı, diğer bilim dallarını kavramayı mümkün kılan “ara bilgiler”dir. [1]
“12 İlim” tasnifi muhtemelen klasik medrese müfredâtındaki başlıca disiplinleri hatırlatmak amacıyla halk arasında ve eğitim çevrelerinde yaygınlaşmıştır. Bu tasnif sabit olmamakla birlikte, örnek olarak şu başlıklarla karşılaşılmaktadır:
– Arapça dilbilgisi ve gramer (sarf, nahiv)
– Belâgat (güzel ifade sanatı)
– Aklî ilimler (mantık, matematik vs.)
– Şer‘î ilimler (tefsir, hadis, fıkıh, kelâm vs.) [4]
Bu çerçevede, “12 ilim ne demek?” dendiğinde çoğu zaman “bir Müslümanın klasik açıdan öğrenmesi gereken temel ilim dalları” imâ edilir.
“12 İlim” Listesine Yaklaşım ve Altyapı
Geleneksel kaynaklar “12 ilim” ifadesini farklı biçimlerde ele alır: Örneğin bazı kaynaklar “on iki temel ilim” başlığını dilbilgisi, mantık, tarih gibi seküler‑ara bilimleri ve dinî disiplinleri birlikte sayarak verir. [2]
Özetle şöyle bir tablo çıkabilir:
– Aletî (ara) ilimler: lûgat, sarf, nahiv, belâgat, tarih gibi dil‑bilimsel ve klasik metinleri okuma‑yazma‑yorumlama temelli dallar.
– Aklî ilimler: mantık, matematik, tıp gibi rasyonel düşünceyi kullanan dallar.
– Dinî (şer‘î) ilimler: Kur’an ilimleri (tefsir), hadis, fıkıh, kelâm, tasavvuf, şeriat‑ve‑tarikat ilişkileri gibi alanlar.
Buna göre “12 ilim” ifadesi aslında “Müslümanların klasik eğitim sisteminde aşina oldukları temel bilim dallarının toplamını tâbir eden halk dilindeki bir kategori” olarak değerlendirilebilir. Bu kategori müfredatın sınırlarını değil; eğitim toplumunun ana çizgilerini göstermektedir.
Günümüzdeki Akademik Tartışmalar
Akademik literatürde “İslam dünyasında ilim tasnifleri” meselesi giderek daha dikkatli şekilde ele alınmaktadır. Örneğin bir makalede “İlimleri Sınıflamak: İslâm Düşüncesinde İlîm Tasnifleri” başlığıyla klasik dönemde ilimlerin nasıl gruplandığı, bu gruplamanın epistemolojik ve sosyo‑kültürel bağlamları incelenmiştir. [5]
Bu bağlamda öne çıkan tartışmalar şunlardır:
– Modern bilim anlayışı ile klasik “ilm” anlayışı arasındaki fark: Klasik dönemde “ilim”, vahye dayalı, ahlaki‑metafizik bağlamda anlamlandırılırken; modern dönemde “bilim” daha seküler, yöntemsel ve deneysel bir çerçeveye yerleşmiştir. Bu farklılaşma, “dinî ilimler” ve “seküler bilimler” arasındaki ilişkinin yeniden düşünülmesini doğurmuştur. [1]
– Tasniflerin değişebilirliği: “12 ilim” gibi sabit görülen rakamlar üzerine kaynaklar arasında farklılık vardır; bu nedenle akademisyenler bu tür rakamların tarihsel sabit değil, değişken olduğunu vurgulamaktadırlar.
– Eğitim müfredâtının güncellemesi: Geleneksel medrese eğitiminde yer alan dilbilimsel, mantıksal ve dinî derslerin modern üniversite sistemine entegrasyonu konusu tartışılmaktadır. Böylece klasik “12 ilim” başlıklarının bugünkü ruhuyla yeniden yorumlanması gündemdedir.
– İlmin ameli yönü: Klasik İslam’da “ilim” sadece öğrenmek değil, öğrenilenin amel ile tahakkuk etmesi yani yaşanması vazgeçilmez bir boyuttu. Bu yön günümüzde “bilgi‑etik” ilişkisinin yeniden ele alınmasına ilham vermektedir. [3]
Neden “12” İlim? Ne Önemi Var?
“12” rakamının kendisi mutlak bir dogma değil; daha çok “çok ama sınırsız değil” anlamında kullanılabilecek sembolik bir çerçeve sunar. Bu sayede öğrenciler, müfredata sistemli şekilde yaklaşmış olur. Bu da hem düzenli öğrenmeyi hem de disiplinler arası bağlantıyı sağlar.
“12 ilim” fikri, şu açılardan anlam taşır:
– Eğitimde temel bir hedef belirler: Müslüman bireyin hem dil‑bilimsel, mantıksal hem de dinî bilimler açısından donanımlı olması gerekir.
– Kültürel ve medrese mirasının hatırlanmasını sağlar: Bu terim satın alınan değil, nesilden nesile aktarılan bir kültürel hafızayı yansıtır.
– Bilgi‑sorumluluk ilişkisini vurgular: Klasik kaynaklarda belirtildiği gibi, ilim öğrenmek farz‑ı kifâye ya da farz‑ı ayn şeklinde görülmüş; bilgi sahibi olmanın bir sorumluluğu vardır. [3]
Sonuç
Özetle, “12 ilim” ifadesi klasik İslam eğitiminde kullanılan bir kavram olup, Müslüman bireyin öğrenmesi beklenen başlıca ilim dallarını sembolik olarak ifade eder. Modern akademik yaklaşımla bu tür tasnifler sabit sayı olarak değil, dönemsel ve kültürel bağlamla şekillenen yapılar olarak görülmekte; modern eğitim sistemiyle ilişkisi tekrar düşünülmektedir.
Dolayısıyla “12 ilim ne demek?” sorusu, yalnızca rakam ve başlık meselesi değil, bilgi‑eğitim yaklaşımının tarihsel bağlamı, epistemoloji ve kültürle nasıl iç içe geçtiğinin de sorusudur. Günümüzde bu kavramı yeniden düşünmek, klasik miras ile çağdaş eğitim arasında köprü kurma imkânı sunar.
—
Sources:
[1]: “İLİM – TDV İslâm Ansiklopedisi”
[2]: “12 ilim nedir – evdebitkiseltedavi.com.tr”
[3]: “İLİM – Sorularla İslamiyet”
[4]: “12 ilim isimleri nelerdir ? | Eba Destek Forum”
[5]: “İLİMLERİ SINIFLAMAK: İslâm Düşüncesinde İlim Tasnifleri …”