İçeriğe geç

Emeviler döneminde uygulanan Arap milliyetçiliği politikasının ismi nedir ?

Emeviler Döneminde Uygulanan Arap Milliyetçiliği: Gerçekten İslam’ın Ruhuna Uyan Bir Politika mıydı?

Emeviler döneminde uygulanan Arap milliyetçiliği politikası, günümüzde hala tartışma konusu. “Arap milliyetçiliği” dediğimizde aklınıza ne geliyor? Güçlü bir ulus inşa etme çabası mı? Yoksa İslam’ın evrensel kardeşlik anlayışına ters düşen, dar bir milliyetçi bakış açısı mı? Gerçekten de Emeviler, İslam’ı savunurken, ırkçılığı mı meşrulaştırmaya çalıştılar? Ya da bu politikalar, toplumu daha eşit ve güçlü bir hale getirmek için bir araç mıydı? Hadi gelin, bu tartışmayı derinlemesine inceleyelim.

Emeviler ve Arap Milliyetçiliği: “Araplar, Allah’ın Seçilmiş Kavmi Mi?”

Emeviler, İslam’ın yayılmasında büyük rol oynamış ve halifeliği büyük bir imparatorluğa dönüştürmüş bir hanedanlık. Ancak, bu süreçte izledikleri Arap milliyetçiliği politikası, şüphe uyandıran bir yönelim gösteriyordu. Özellikle Arap olmayan Müslümanlar (mevaliler) üzerinde uygulanan ayrımcı politikalar, tarihsel açıdan oldukça tartışmalıdır.

Emeviler, Arapların üstün olduğunu savunarak, devletteki tüm önemli makamlara sadece Arapları atamışlardır. Arap olmayan Müslümanlar, devletin yönetiminden dışlanmış ve ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmüştür. Bu yaklaşım, toplumun bir kısmının “seçilmiş” ve diğerlerinin ise sadece “yandaş” oldukları hissiyatını doğurmuştur. Ancak, İslam’ın temel öğretilerine baktığımızda, tüm insanların eşit olduğunu savunan bir din ile nasıl bu kadar çelişkili bir politika uygulanabilir?

İslam, kurucusundan bu yana tüm insanları eşit görmüş, ırk ve soy farkı gözetmeksizin “İman ve salih ameller”i temel almıştır. Peki, o zaman Emevilerin uyguladığı Arap milliyetçiliği, İslam’ın evrensel mesajına gerçekten uyuyor muydu? Yoksa bu sadece, bir imparatorluk kurma ve toplumu kendi milliyetçi bakış açılarına göre şekillendirme çabası mıydı?

Arap Milliyetçiliği ve Mevaliler: “Eşitlik mi, Ayrımcılık mı?”

Arap milliyetçiliği, doğrudan Arap olmayan Müslümanları hedef alan ve onları dışlayan bir yapıyı benimsemiştir. Mevali, Arap olmayan fakat İslam’ı kabul eden toplumlardır. Emeviler döneminde, mevalilerin toplumsal ve siyasi hakları kısıtlanmış, ağır vergilere tabi tutulmuş ve devlet görevlerinde görev almaları yasaklanmıştır. Bu durum, İslam’ın adalet ilkesine ne kadar ters bir yaklaşımdı!

Örneğin, Arap olmayan bir Müslüman, hayat boyu bir asker olarak hizmet edebilse bile, yönetici olma şansına sahip olamazdı. İslam’da, tüm müminlerin eşit olduğuna dair net bir vurgu yapılırken, Emeviler neden bu kadar keskin bir ayrımcılığı savunmuştu? Bu politikalar, devletin devamlılığını mı sağladı yoksa uzun vadede İslam dünyasında derin sosyal ve kültürel bölünmelere mi yol açtı?

İslam’ın Evrensel Kardeşlik Anlayışına Zarar Verdi mi?

Emevilerin Arap milliyetçiliği politikasının en tartışmalı yönü, İslam’ın evrensel kardeşlik anlayışına zarar vermesiydi. Hz. Muhammed, “Bütün insanlar eşittir; Arapların Arap olmayanlara, Arap olmayanların da Araplara üstünlüğü yoktur.” diyerek, ırk ve soy farklarını reddetmişti. Ancak Emeviler, tam tersine, Arapların diğer milletlere karşı üstün olduğunu savunarak, ırkçılığı devlet politikası haline getirdiler.

Bu noktada, “Arap milliyetçiliği, İslam’ın ruhuna aykırı mı?” sorusu devreye giriyor. İslam, kültürel ve etnik farklılıkları bir zenginlik olarak görürken, Emeviler bu farklılıkları bir ayrımcılık aracı olarak kullandılar. Bu durum, İslam’ın toplumsal eşitlik ve adalet anlayışını zedelemiş, daha dar bir milliyetçi çerçevede toplumları şekillendirme çabasına dönüşmüştür.

Sonuç: Emeviler Gerçekten İslam’ı Yükseltmek Mi İstedi, Yoksa Sadece Güç Mü?

Emeviler, Arap milliyetçiliği politikasıyla güçlerini pekiştirmeyi amaçlamış olabilirler, ancak bu durum, tarihsel olarak İslam’a büyük bir zarar vermiştir. İslam’ın ilk yıllarında benimsenen eşitlikçi anlayış, Arap milliyetçiliği politikasıyla yerle bir olmuştur. Peki, Emeviler gerçekten sadece kendi egemenliklerini güçlendirmeyi mi amaçladılar, yoksa bu politikaları, devletin genişlemesi ve halkın uyumunu sağlamak için bir strateji olarak mı benimsediler?

Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Arap milliyetçiliği, tarihsel olarak bir “zorunluluk” muydu, yoksa tamamen ideolojik bir sapma mıydı? Yorumlarınızı merakla bekliyorum!

8 Yorum

  1. Yürek Yürek

    Şuubiye , Emeviler ve Abbasiler döneminde Arap olmayan Müslümanlar arasında gelişen hareket. Emeviler döneminde mevali adıyla anılan Arap olmayan Müslümanlar Araplarla eşit sayılmıyordu. Yönetimin bu tutumu Fars ve Türk kökenli Müslümanları İslamın öngördüğü eşitliğin gerektirdiği hakları almak için mücadeleye yöneltti. Kurucu unsur olan Araplar, kendilerine göre sonradan Müslüman olan farklı unsurları mevâlî olarak adlandırdılar.

    • admin admin

      Yürek! Saygıdeğer yorumlarınız sayesinde yazının mantıksal akışı güçlendi ve anlatımı daha açık bir hale geldi.

  2. Meral Meral

    Sonunda 750’de Abbasilerin önderi Ebu’l-Abbas Seffah , Emevî egemenliğine son verdi ve Emevî hanedanının yakalayabildiği bütün üyelerini öldürttü. Arap milliyetçiliğin ana amacı Arap Denizi’nden Atlantik Okyanusu’na kadar tüm Arap dünyası halklarını birbirlerini ortak dilsel, kültürel, dini ve tarihi miras ile bağlayarak tek bir ulus yaratmaktır .

    • admin admin

      Meral! Her düşünceniz bana hitap etmese de katkınız için teşekkür ederim.

  3. Mine Mine

    * İlk İslam parasının basılması, Arapçanın resmi dil ilan edilmesi ve Arap olmayan Müslümanlara “Mevali” demeleri Emevilerin Arap milliyetçiliği yaptığının birer göstergesidir. *Emevilerin Arapları üstün görme politikası (Arap milliyetçiliği) Türkler arasında (Türgişler) İslamiyetin yayılmasını engellemiştir. 16002245_06005245_Emeviler_…

    • admin admin

      Mine! Sevgili dostum, sunduğunuz öneriler yazının kapsamını zenginleştirdi, çalışmayı daha derinlikli hale getirdi.

  4. Aras Aras

    Mevâli , İslam tarihinde cahiliye devrinde toplumdaki kişilerden birinin ya da çoğunluğunun isteğiyle kabileye katılan insanlara/kölelere verilen ad. Emevi ırkçı politikası olarak da bilinir. Emeviler Devleti’nde uygulanan Mevali politikası , tıpkı İslamiyet öncesi cahiliye devrinde olduğu gibi soy ve ırk üstünlüğü anlayışına dayandırılmıştır. Emeviler gerçekleştirdikleri fetihler neticesinde sınırlarını genişletmişler ve birçok bölgeyi hâkimiyet altına almışlardır.

    • admin admin

      Aras!

      Fikirleriniz yazının özüne katkı sundu, teşekkür ederim.

Aras için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort deneme bonusu veren siteler 2025
Sitemap
ilbet yeni giriş adresisplash